28 Ocak 2011 Cuma

5 yıl Cezayir'in ardından 5 gün Tunus

5 yıllık Cezayir ikametimin üzerine Avrupa gibi gelen ülke. 4-5 gün süper geçti. Baştan sona gezdim. kurban bayramı olması sebebiyle bayramın 1. ve 2. günleri her yer açık değildi. Ama diğer günler kış sezonu olmasına rağmen açıktı.

İnsanlar saygılı, güler yüzlü. turisti seviyorlar, diğer Arap ülkelerindeki gibi değiller. Yani en azından Cezayir ile mukayese edemem, etmem ayıp olur. Yollar sokaklar düzgün giyimli insanlarla dolu. Her yerde turist ve çok sayıda Türk var. Kadınların çoğu açık. Yani türbanlı değiller. Zaten devlet dairelerinde bile yasak kapalı kadınların çalışması.

Yollar sokaklar tertemiz, şehirler arası yolar genelde ücretli otoyol olasa da güzel. Trafik 120'yle falan akıyor o derece. Araçların belli bir kısmı lüks, kalanı da orta sınıf. Öyle Çin malı yada 30 40 senelik araçlar yok etrafta.


*Hammamet ve Sousse otel cenneti, bir de yaz sezonu olsa eminim cıvıl cıvıl olacaktı ortalık. Kurban bayramında 30 € (kişi başı/gece) gibi cazip bir fiyata 4 yıldızlı bir otelde sabah-akşam yemekleri dahil bir otelde kaldık.

*Başkent Tunus düz ve geniş bir alanda. görmedim ama havaalanı oldukça gelişmiş diyorlar, sanırım Afrika'nın en iyilerinden.

*Sidi Bou Said mutlaka görülmesi gereken harika bir mekan. İnternette resimlerine bakmak bile cezbeder insanı. Her yer mavi beyaz, her yer eski ama bakımlı evlerle dolu. Mardin'in taş evleri gibi sıra sıra ama gerçekten çok farklı. Bilenler Bodrum'a da benzetebilirler burayı. Ama Burdaki kapıların hem renkleri hem işlemeleri başka yerdekiler gibi değil. Hepsi birer sanat eseri.

*Carthage başkente çok yakın zaten Sidi Bou Said'e gitmek için buradan geçiyorsunuz. Görülse de olur görülmese de bir yer.

*Bayramda kapalı olmasaydı Bardo mutlaka görülmesi gereken bir yerdi, kısmet değilmiş.


*Sousse güzel otelleri, golf sahaları ve cafeleriyle güzel bir şehir. Ayrıca burada Medina denilen kapalı çarşıda bolca hediyelik eşya ve çok mistik dükkanlar bulabilirsiniz. Öyle güzel dükkanlar var ki insan içerisinde çıkmak istemiyor. Buram buram tarih kokan sokaklar, sizi kapıdan içeri sokmaya çalışan güler yüzlü esnaf ve dokunmaya kıyamadığınız değerli eşyalar her yerde. Aman çarpmayım kırmayayım diye bazı dükkanlarda çok temkinli davranmak zorundasınız. Benim bu dükkanlardan aldığım en güzel hediyeliklerden birisi yukarıda resmi olan Sidi Bou Said'de bolca bulunan meşhur tunus evleri ve kapıları. Öyle çok hediyelikleri var ki bunların. İster kapı şeklindeki aynalardan alın sevdiklerinize iseter buzdolabına yapışan mıknatıslı alçı figürlerden, isterseniz de yine alçıdan yapılan maketlerden. Ahşap hediyelikler, bakır eşyalar en dikkat çekenler. Bir de Tunus'ta bolca gördüğüm kırmızı taşlardan yapılma kolye, küpe, bilezik benzeri şeyler var, onlar da bolca alınıyordu turistler tarafından.

*El-Jem Sousse'ye yakın ve İtalya'daki Collesium benzeri güzel bir yapı. Burayı gezerken dikkat edilmesi gereken bir şey var; alt tarafta üzeri demir ızgaralarla örülü yere inerseniz ortalıkta sivil polislerin olduğundan emin olun. Bayramda sivil polisler olmadığı için bizden önce orayı gezen bir türk gruba tacizde falan bulunanlar olmuş. O yüzden biz sadece üst kısımları görüp fotoğraf alabildik, risk almak mantıklı değil çünkü.

*El-Jem'e kadar gittiyseniz ve her gece bir yerde kalmayı planlıyorsanız daha güneye giderek Douz ve Matmata'ya kadar gidin. Biz geri dönüş yolunu da hesaplayınca vakit yetmiyor diyerek oralara kadar gitmedik. Zaten otelimizi önceden Hammamet'de ayırttığımız için başka otelde kalma şansımız yoktu.

*El-Jem'den geriye Hammamet yada başkente dönüyorsanız dönüş yolunda Kaouiran'a uğrayabilirsiniz.


Dışarıda yemek yiyorsanız pizza ve ızgara bir de Buggette isimli McDonalds benzeri dükkanlarda yenen hamburger benim önerilerim olur. Onun dışındaki yemekleri biliyorum. Kalan yemekleri otelde yedik çünkü. Çok katlı alışveriş merkezlerinde fast-food tarzı şeyler bolca var.

Netice itibariyle tunus gerçekten gezilesi, görülesi, bolca fotoğraf çekilesi bir ülke. Ben çok sevdim. Cezayir'den Tunus 500 km kadar. Dönüşle beraber 1000 km. Ve ben artı 1000 km de Tunus'ta yaptım. Yani bu gezip gördüğüm yerler arası birbirine çok da uzak değil. Arabayla bir kaç saatte istediğimiz yere kolayca ulaşıyorduk. Tunus dinarı neredeyse Türk lirasıyla aynı değere sahip. O yüzden alışverişlerde aldığınız şey kaça geliyor diye düşünmenize gerek yok. Etiketleri direkt olarak Lira gibi düşünün rahat edersiniz. Döviz bürolarından kolayca Dinar temin ediliyor. Çoğu otel kendi bünyesinde bozuyor dövizi. Zaten otele döviz yada kredi kartı ile de ödeme yapabilirsiniz. Otellerde ve mağzaların çoğunda kredi kartı mevcut. Bir de benzin bize göre ucuz olsa da diğer arap ülkelerine göre epey pahalı. 1,32 dinar falandı aldığımda.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder